Dünya Kanser Günü (4 Şubat)
11 Nisan 2018


 
Kanser
Kanser, hücrelerin aşırı ve zamansız çoğalmalarına, immün sistemin gözetiminden kaçmalarına ve nihai olarak da uzaktaki dokuları da istila ederek metastazlar oluşturmalarına yol açan, çok basamaklı bir süreçtir.
 
Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı verilere göre ülkemizde kansere bağlı ölümler kardiyovasküler nedenlere bağlı ölümlerden hemen sonra gelmektedir. En sık görülen kanser türleri kadında ve erkekte farklılık göstermekle birlikte akciğer, mide, kolon ve meme kanserleri en sık ölüme neden olan kanser türleridir.
 
Erken Teşhis ve Kanser Taramaları
 
Günümüzde erken teşhis edilmiş kanser hastalığının tedavi edilebilir, kontrol altında tutulabilir olduğu ve bazı türlerin ölümcül olmadığı bilinmektedir. Tümör, belirli bir yerle sınırlı kaldığı sürece, cerrahi yollarla uzaklaştırılabiliyorsa ve tümör hayati bir organın işlevini tersine çevrilemeyecek bir şekilde bozmamışsa, iyileştirilebilir. Kanser, erken bir aşamada tespit edilmemişse, sadece büyüklük açısından değil, komşu hücrelere müdahale etme ve bozma açısından da ilerler ve gelişir. Böylesi kanserler artık sınırlı kalmazlar, etkilenen organ içinde yayılır, sonra da komşu hücrelere atlarlar. Lenfatik damarlara girerek, lenf düğümlerine de yayılırlar. Lenf ya da kan dolaşımı yoluyla uzak organlara gider ve genelde kemik, akciğer, karaciğer ya da beyinde koloniler ( metastaz) oluştururlar.
 
Kanserde Tedavi Yöntemleri
 
Yayılmış kanserlerin tedavisi çok daha zordur. Tümörün odağını hedefleyen lokalize terapiye (cerrahi, radyoterapi) ek olarak, sitotoksik ilaçlar kullanılarak yapılan sistemik terapiler (kemoterapi) de gerekir. Kemoterapi, tercihen kanser hücrelerini öldürmek amacıyla, DNA ve hücre bölünmesine müdahale eden toksik maddelerin kullanımını temel alır. Bu yaklaşım, kanserli hücrelerin bölünmek amacıyla DNA’larını daha sıklıkla kopyaladıkları ve bu nedenle DNA hasarı yoluyla hücre öldürmek için daha geniş bir fırsat sağladıkları için, normal hücrelerden daha hassas oldukları varsayımına dayanmaktadır.
 
Kanser Ölümlerinden % 30 Önlenebilir
 
Tüm dünyada kanser önemli bir ölüm nedeni olmakla birlikte ölümlerinin yaklaşık %30’u önlenebilmektedir. Kanserin erken evrede yakalanabilmesi için, henüz hiçbir şikâyeti bulunmayan kişilerin taranmasının önemi giderek artmaktadır. Kanserin tarama yöntemleri ile erken tanısı ölümü azaltan en önemli basamaktır.
 
Planlı Kanser Taramaları
 
Standart riskli bireylerde (ailesel, genetik yatkınlık veya yüksek risk oluşturacak hastalık bulunmayan kişiler) tarama ile ölüm riskinin azaltıldığının gösterildiği kanserlerin başında meme kanseri (40 yaşından itibaren yılda bir kez mamografi), kolon kanseri (50 yaşından sonra kolonoskopi, kolonoskopi normal ise 10 yıl sonra tekrarı veya yılda bir kez dışkı-bazlı tetkikler veya BT-kolonografi ve 5 yıl içinde tekrarı), rahim ağzı kanseri (smear ve HPV testi), akciğer kanseri (55-74 yaş arası ve en az 30 paket/yıl sigara içimiş kişilerde yılda bir kez düşük doz akciğer tomografisi) ve prostat kanseri (45 yaşından sonra 1-4 yıl arası total PSA kontrolü ve prostat muayenesi) gelmektedir.
 
Yaşam Stili ve Sağlıklı Yiyecekler Önemli
 
Aynı doğrultuda yaşam stili davranışlarının değiştirilmesi kanser risklerini önemli oranda azaltmaktadır. Yüksek miktarlarda kırmızı et, şeker, işlenmiş tahıl tüketimi yerine sebze, balık, yağ olarak doymamış yağlar ve karbonhidrat kaynakları olarak ise işlenmemiş buğday, baklagiller ve meyveler tüketilmesi, alkol ve sigaradan uzak kalınması, kilo kontrolü ve düzenli fiziksel egzersiz yapılması dikkate alınması gereken yaşam tarzı değişiklikleridir.
 
 
Doç.Dr. Melike ÖZÇELİK
Tıbbi Onkoloji Uzmanı
Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi